Ev sahibi, kiracıyı bazı yasal gerekçelere dayanarak tahliye etmek isteyebilir. Bunlar arasında;
Kiranın ödenmemesi,
Tahliye taahhüdüne uyulmaması,
Kiralanan yerin bizzat kullanım ihtiyacı (ev sahibinin ya da yakınlarının oturacak olması),
Kiracının eve zarar vermesi veya komşuları rahatsız etmesi gibi durumlar yer alır.
Bu gerekçeler belgelenirse tahliye davası açılabilir.
Ev sahibi, sözleşmeye ve kanuna aykırı durumlarda tahliye davası açma hakkına sahiptir. Ancak keyfi şekilde kiracıyı çıkaramaz.
Kiracı, sözleşme süresi boyunca konutta kalma hakkına sahiptir. Haklı gerekçelerle tahliye edilmediği sürece güvence altındadır.
Her iki taraf da haklarını kullanırken yazılı sözleşme ve belgelerle hareket etmelidir.
2025 yılı itibarıyla:
Zorunlu arabuluculuk uygulaması kira uyuşmazlıklarında resmen devreye girdi.
Tahliye taahhütnameleri artık noter onaylı değilse geçersiz sayılabiliyor.
Kira artış oranı sınırlaması belirli koşullarda %25 ile sınırlandırılmaya devam ediyor (mevzuat takip edilmeli).
Güncel yasa ve yönetmelikler yakından takip edilmelidir.
Kira kaynaklı anlaşmazlıklarda dava açmadan önce artık arabulucuya başvurmak zorunlu.
Taraflar önce arabulucu eşliğinde çözüm arar.
Eğer anlaşma sağlanamazsa dava yolu açılır.
Bu süreç hem zaman hem maliyet açısından daha avantajlıdır.